16 Mart 2013 Cumartesi

Mini minnacık bir kadındı dev gibi bir adam sevdi

Edith Piaf gibi kadınlar var bu dünyadan geçmiş olan. Size Fransızcayı sevdirecek kadar güzel şarkılar söyleyen, sonsuz acı çeken, büyük aşk yaşayan... Ömrünün son röportajında bile bir kadına verebileceği öğüt "sevin" olabilir mi bir kadının? Olabilir. O küçük kadın bunu yapmış bir zamanlar. Minik serçe ya da kaldırım serçesi... Hayatını onaylamamak, yargılamak, aşkı için ahlaksızlıkla suçlamak tabiki mümkün ama bana kalırsa Nazım Hikmet'in "O mavi gözlü bir devdi, mini minnacık bir kadın sevdi" dizesinin tam tersiydi hayatı. O minicik bir kadındı, dev gibi bir adamı sevdi. Büyük aşkı Marcel Cerdan orta sıklet dünya boks şampiyonuydu. Onun ölümünden sonra ağrı kesicilere bağımlı olacak kadar aşıktı. Yaptığı en güzel şey şarkı söylemek ve Marceli sevmekti. Bir gün Marcel aşık olduğu kadına giderken uçağın düşmesiyle öldü. Edith Piaf önce saçlarını kesti ve bir daha uzatmadı sonraysa "Hymne a l'amour"u yazdı. Onu anlatan en güzel şey ise kendisi tarafından kaleme alınan "Hayatım" adlı kitabın arka kapağındaki "istediğim şey, bu günah çıkartmam okunduğunda tıpkı Maria Mandelena'ya söylendiğin gibi onun günahlarının çoğu affedildi çünkü o çok sevdi diye söylenmesidir." cümlesidir. İyiki bu dünyadan geçti...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder